Sayfa İçeriği: Küçük İskender Sözleri Kısa, Küçük İskender Sözleri Aşk, Küçük İskender Sözleri Damar, Küçük İskender Sözleri Anlamlı, Küçük İskender Sözleri Şiirleri, Küçük İskender Sözleri Laf Sokan

Biz sizlere bu sayfada ülkemizde yetişen en değerli şairlerden Küçük İskender sözleri hazır ettik. Bu güzel anlamlı sözleri kısa mesajla yollayın ya da sosyal medyada paylaşın tercih sizin ne yapmak isterseniz yapın.

KÜÇÜK İSKENDER SÖZLERİ

Küçük İskender Sözleri

Küçük İskender Sözleri


Manşet: Erkek olmak doğuştan gelen bir alın yazısı olsa da, adam olmak her erkeğe nasip olmuyor.

Kalbim kırık. Dikkat et elini kesmesin.

Aşkı dövmek lazım kalbe terbiyesizlik ettiğinde.

Meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır.

Senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim, lütfen gelme.

Kaldır başını aşk belden yukarıda sevgili.

Buz tutmuş bir ruhum ben. Erirsem geri dönemem.

Erkeklerin doğuştan bildiği ana dil. İlgisizce.

Sevmek ifade edebilmek kadar ifadeyi unutmamaktır da.

Kalp bu ulan. Yok, öyle bir arkadaşa bakıp çıkmak.

O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.

Ben seni çoktan affettim, sen sen sevdanı helal et.

Affedilen vazgeçilendir o, affedildi çünkü ondan vazgeçildi.

Ağzı tabanca. Dudakları namlu, sözleri gece mermisi.

Attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. Hani sen benim düş eşimdin.

Çek bakışlarını gözlerimden, aşk bu şeytan doldurur.

Ne komünizm, ne kapitalizm, ne ateizm, ne sosyalizm kısmetsizim…

Sevgilim, sevdanın sevdaya ettiğini etmez et, kemiğe.

Yarı yolda bırakmışım. Nankör olma yarı yola kadar getiren benim.

O kadar düşledim ki seni sevgili, yitirdin gerçekliğini.

Duydum ki böbreğinde taş varmış sevgili. Kesin kalbinden düşmüştür.

Aşk, bozuk bir pusuladır; seni yanlış bedenlere götürür.

Her aşkta dönme dolaptayım ve kesiliyor elektrik ben en tepedeyken.

Sigarayı bile kıskanırdım; kalbine giden yollara uğradığı için…

Bırak şimdi yanaklarımı dudaklarımı gücün yeterse yüreğimden öp beni.

Tahterevalliden ilk kim kalkarsa yırtar, öbürünün kıçı yere vurur.

Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren…

Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir.

Kötü yola düşmüş gecelerden geliyorum. Kusura bakma gözlerim biraz kirli.

Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi.

Seni Babilin asma bahçelerinde astım bak bakalım dünyanın kaçıncı harikasısın.



Ah o tipine kurban olduğum bir de tipine yakışır bir yürek taşısaydın…

Normalde 2 gün zar zor giden telefonun şarjı, artık 5 gün gidiyorsa yalnızsındır.

Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.

Bu gece alkolle sabahla; ona de ki; ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim.

Bana geleceğin günün adını tıp çok önceden koymuş meğer kıl dönmesi.

Sana kemik değil; aşk verdim. Şimdi itlik yapmanın âlemi yok gitme diyorsam gitme.

Bilirsin beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım.

Benim gibisini bulamaz demişsin haklısın senin gibi şerefsizi mumla arasam bulamam.

Seviyorum affet dedi ya, o an insanın sadece ağzıyla gülmediğini anladım.

Hiç görüp, dokunup, öpmediğin birine aşık oldun mu? Olsan bilirdin aşkın ne olduğunu.

Kirpiklerini kıskanasım geliyor meselâ; gözlerine benden daha yakın diye.

Toprak olsam üstüme basmayacaksın, hava olsam içine çekmeyeceksin. Öyle düşmansın.

Senin için ölürüm dedi. Benim için zaten öldün dedim. Cesedini alıp çıktı.

Anlamadım ben mi iyileşmemiş yarayım herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.

İlla 3. Şahıslar girecekse aramıza. Minik parmakları olan bir kızımız olsun.

Kadınlar mı zeki yoksa erkekler mi diye merak edenler. Havva bir elmayla kandırmış Ademi.

Kahvenden bir yudum bile almamışsın; korktun mu beni kırk yıl sevmekten.

Kim demiş ki, en büyük aşklar nefretle başlar diye, benim en büyük nefretim bir aşkla başladı.

Tabiatın güzelliğine bak. Dedim. Ağaçlardan hiçbir şey göremiyorum dedi.

Anlamadım. Ben mi iyileşmemiş yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.

Sevgilim beni aldatıyor musun dedi, hayır onu aldatıyorum dedim afalladı.

Gözümü bağlayıp atsalar sırtımdan itip; yine senin yanına düşerim, yer çekimi değil, yar çekimi.

Ben bir silahım. Ama hiçbir silah yaralamaz insanı, bir başka insan olmadan.

Her rengin bir kişiliği vardır. Her kişiliğin de bir rengi. Ben senin rengini buldum. Kahpe rengi.

Yolun açık olmasın sevgili. Nasıl olsa önün açık her türlü bulursun sen yolunu.

Beni unut diyorsun ya; bu bana imkânsız geliyor. Çünkü seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.

Beni bir öküz sanma sakın sevgili, çünkü sen, o kadar hülyalı bir tren değilsin…

Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur; hadi beni aşka inandır.

Her şeyi geriye saymaktan yorgunum, kaç intiharım varsa o kadar sevgilim var.

Şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum. Bu da mı o şerefsiz acaba diyorum.

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır öküzü değil. Neden dönmediğini şimdi anladım.

Bana benden iyisini bulamazsın diyen sevgilim ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.

Sonsuzluk istedim Allahtan. Sanırım s yi biraz sessiz söyledim. Şimdi onsuzum.

Gidiyormuş, ağırlaşır yağmurun iade etmediği karanlık bırak gitsin. Hiçbir caddeye çıkmayacak o sokak artık.

Bir bayanın gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir hıyar da neden olabilir.

Benimle oynadın bir tur yükseldin aferin. Şimdi git onunla oyna. Ama yanarsan yine benden başlama.

Şimdilerde elimde bir bıçak sevdiğin kadar sevilirsin diyen yalancı şairi arıyorum…

Sanma ki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum. Dudak tiryakiliği benimkisi seni içime çekmiyorum.

Ağlıyor musun? diye soruyor giderken utanmadan. Yok, yanlış yerden işiyorum aptal.

Uyurken seni izlemek vardı şimdi. Kokunda sarhoş olmak. Seni uyandırmak için can atmak ama kıyamamak.

Giderken sana hoşçakal demek istedim ihanetin aklıma geldi hoşt çakal diyebildim.

Şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz. Ben bunu biliyorum su biliyor bardak biliyor bir sen bilmiyorsun.

Bir erkeğin en lezzetli yeri başının eti sanırım. Bu kadar kadın yanılıyor olamaz zira.

Suçumu cezama ikiz sayarken hakim bari beklenmeyen şahit ol sevdama. İdamıma elin boş gelme. Kendinle gel.

Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım.

Hatırlıyor musun bana armağan ettiğin ilk şarkıyı ölünce sevemezsem seni Ulan hayattayken bile sevmedin ki…

Hadi simit satanı anladım, kestane satanı da. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası?

Annem sürekli hiçbir şey yemiyorsun, kurudun kaldın deyip duruyor; ben ne kazıklar yiyorum kimse bilmiyor.

Senden evet cevabı alana kadar kendini yırtan sonra havalara giren canlıya erkek denir.

Sigarayı bıraksam diyorum tamamen sana başlasam. Sen daha çabuk bitirirsin işimi böyle çok yavaş ölüyorum.

Sen bir defa olsun seni seviyorum yalanını at; melekler günahını bana yazsın, olur mu?

Gelin arabasının önünü kesen çocuklara verilen zarf gibi, bomboş çıkıyorum sana her ne kadar plakasında mutluyuz yazsa da.

Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin. Zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.

Bugün kitap izledim, film okudum, müzik yedim, yemek dinledim. Aklım sendeydi, hiçbir şeyi doğru yapamadım, şaşkınım.

Yaptığım şakanın ardından gözlerimin içine bakıp, aşk olsun dediğinde keşke. diyebilmek için can atıyordum.

Kusura bakma dünya, biz seninle anlaşamıyoruz. Ya ben sana fazla geliyorum, ya da sen benim hayallerime dar geliyorsun.



Evde kedi, köpek beslemekle hayvan sever olunmaz. Hayvan sever dediğin benim gibi koynunda yılan besleyecek…

Yorumlar

Daha yeni Daha eski